19/04/2019 11:38
Uluslararası Judo Federasyonu’nun (IJF) web sitesinde Kilis’te yürütülen ‘Barış için Judo’ porjesini kapsayan bir habere yer verildi. Haberi aynen şöyle:
2014 yılından beri Türkiye Judo Federasyonu, yerel yönetimler ve Uluslararası Judo Federasyonu (IJF) işbirliği çatısı altında sürdürülen çalışmalar ile savaştan kaçarak, yanlarında kalan aile fertleriyle konteyner kente sığınan, savaşın travmasını yaşayan yüzlerce çocuğun yüzünde tebessüm oluşturmak amacıyla “Barış için Judo” projesini geliştirmiştir.
05 – 07 Nisan tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşen Grand Prix 2019 müsabakasında 20 mülteci çocuk Dünya Judo Turu ile tanışma fırsatı buldu. Ardından Barış için Judo projesi direktörü Nicolas Messner ve İtalyan Judoka – Syndney 2000’de altın madalya sahibi Pino Maddaloni, Kilis’e giderek program kapsamında küçük judocularla minderde kıymetli zamanlar geçirdiler. Bu buluşma projenin evrimi adına çok değerlidir.
Birkaç yıl içerisinde ortak proje meyvelerini vermeye, gelişme kaydetmeye devam etmektedir. 2014 yılında birkaç düzine olan çocuk sayısı günümüzde 2 bin çocuğun judoyla tanışmasına, teknik ve temel becerileri öğrenmesine bu proje vesile olmuştur. “Şu anda 350 tane kurallara hakim judoka bulunmakta. Bu yıl mülteci kız çocukları da judoya başladı. Sadece erkek çocuklarıyla başladığımız projede kızların da yer aldığı görmek ve minderde yaşadıkları mutluluk paha biçilemez.
4 gündür şehir kulübünün çatısı altında yapılan toplantılar, konferanslar ve konteyner kentte kurulan geçici judo salonu herkese büyük bir mutluluk kattı. Eski Olimpiyat Şampiyonu Pino Maddaloni ise burada sporcularla geçirdiği vakitten duyduğu sevince vurgu yaparak; “Buradaki çocukların yüzünde görmüş olduğum tebessüm bana büyük bir enerji kaynağı oldu. Yarın Napoli’deki kulübüme döndüğümde bu enerji ile daha şevkle çalışacağım” dedi.
Maddaloni’de tıpkı buradaki çocuklara benzer bir yaşam geçirmiştir. Napoli’nin yakınlarındaki şiddetin odağında bir bölge olan Scampia’da doğup yetişen eski Olimpiyat Şampiyonu, şimdilerde IJF adına danışmanlık yapmakta ve dünya üzerindeki yarışmalarda tecrübelerini yansıtmaktadır. Maddaloni,“Judo benim için her zaman bir tutku ve hayatımın tamamıdır. Almış olduğum Uluslararası görevden dolayı çocuklarda minder üzerinde vakit geçirebiliyor olmaktan çok mutluyum. İşimi seviyorum. Kilis’te geçirmiş olduğum birkaç gün benim için hem duygusal anlamda yoğun hem de gelişim için insanlığın nasıl bir potansiyele sahip olduğunu görmeme vesile oldu” diye konuştu.
Kilis’teki judo antrenörümüz Ökkeş Buldum’dan gurur duyulmalıdır. Çünkü proje kapsamında savaştan kaçan ve korkuya yenik düşmek üzere olan yüzlerce çocukların yeninden hayata tutunması için burada çalışmaktadır. Buldum, “Mülteci kampında çocuklarla çalışmak inanılmaz. Bize burada hayata yeninden tutunmanın yolunu soruyorlar. Judo ile yaşanan kötü hatıraların üstünü kapatarak, içlerindeki savaş travmasını önleme adına başarılı oluyoruz. Bu çocuklara hayatın tadını tekrar gösterme şansını buluyoruz. 20 Çocuğumuz Antalya Grand Prix’de ve burada Judo derslerine katılan 120 çocuk; Pino ve Nicolas ile çok şey öğrenip mutlulukları paylaşma imkanı buldular” dedi.
Spor İl Müdürü Remzi Arkaltı’da bu projeye en başından beri inanlardan birisi. “2014 yılından bu yana Judo ile alınan yol bizi çok memnun etmektedir. Yakın zamanda yeni bir spor merkezinin sahibi olduk ve birkaç ay içerisinde bu merkezin bünyesinde yeni bir Judo salonu da olacak. Hem kültürel hem sportif anlamda projelerle burada yaşayan Suriyeli kardeşlerimize destek olmak amacıyla yeni hedefler ve projelerle hareket ediyoruz. Meşakkatli bir iş olmakla birlikte çalışmalarımız devam edecek. Bugün bir Olimpiyat Şampiyonu olan sporcu Pino’nun ve Uluslararası yetkililerin aramızda olması ayrı bir mutluluk kaynağıdır.
Pino ve Messner yaklaşık üç saat boyunca 11 binden fazla mülteci kişiyle diyaloglarda bulundu. Bu da gösteriyor ki daha nice fikirle ortaya çıkacak ve bu proje gelişerek devam edecektir.”
İki yıl öncesine kadar bombaların esaretinde yaşayan insanlar için bugün yeni umutların başlangıcı olan güneşin parlayışı gibi hayatlar devam ediyor. Kilis’te güneş parlıyor. Mülteci olmak ve boyun eğmek artık kader değil. Hala bir umut var. Tatamide olan mücadele ve yüzlerdeki gülümseme bu umudun kaynaklarından sadece birisidir. Umut etmek ve güneşli günleri kavuşma arzusu, hayata tutunmak, hayallerin peşinden koşmanın üstünü bombaların sisli dumanları asla örtemeyecektir.